Kapak Tasarımı

Kitap kimlikleri: Kitap kapaklarıKitap kapağı, kitabın kimliğini, neliğini anlamak için bakacağımız ilk veridir. Bu nedenle kapak, kitabı okuyup okumama kararını vermek için bize yol gösterirken, resimleri de kitaptaki karakterler, mekan ve yazarı somutlaştıracağımız bir alana dönüşür.

ELİF YILDIZ


Kapağının isimlendirdiği kitaplar bile vardır. İçinde büyülerin ve gizemlerin olduğu rivayet edilen ?Kara Kitap? bu kitapların başındadır. Hatta Suat Derviş ve Orhan Pamuk bu kitaptan esinle bir romanlarına kara kitap ismini verir. Kitap kapakları tarihsel serüveni boyunca siyasi ve toplumsal değişimlerden çok fazla etkilenir. Türklerin Anadolu'ya gelişi ve Arap kültürüne yakınlaşması ile Selçuklu ve Beylikler döneminde arabesk desenlerin kullanıldığı kapaklarda, Osmanlı döneminde klasik ciltçilik doruğa ulaşmış, kapaklar İslam sanatlarının uygulama alanı haline gelmiştir. Altın ve kıymetli taşlar, iç kapakta ebru desenleri kitapları zenginleştirmiştir. 17. yy'la birlikte Batı etkisi ile natüralist çiçek motifleri ve sadeleşme başlar. 18. ve 19.yüzyıl'da barok sanatı etkisi ile kadife kapaklar da rağbet görür. Almanya ile yakınlaşmamız Alman tarzı ebru üzerine kitap etiketi olan kapakların yaygınlaşmasını, sonraki yıllarda Fransa ile yakınlaşmamız yazıların düz bir fon üzerinde hakim olduğu sade kapakların moda olmasını beraberinde getirir. Bu akımı tercih eden yazarların başında Sezai Karakoç gelir. 1960'lı yıllarda ise Fransız tarzı yerini dünyanın yükselen gücü Amerika'nın popüler kapak tarzına bırakır. Resim ve illüstrasyonun öne çıktığı kapaklar güzel sanatlar akademileri mezunlarına yeni bir çalışma alanı doğurur. Kadın figürü kitaplarda yoğun olarak kullanılmaktadır. Erkek kullanılsa bile kadının arkasındadır daima. Hidayet romanlarında da başörtülü kadınlar yüz kısmıyla kapakları süsler. Fakat yüzleri çoğunlukla hüzünlü ve yere bakmaktadır. Çocuk kitaplarında da kadınsı yüzlere sahip kız çocukları öne çıkar. O günden bu güne dek macera romanlarında vazgeçilmeyen tek şey ise kapaklardaki kan lekesi olur. Günümüz kitap kapakları bilgisayar kullanımıyla zirveye oturan grafik tasarımlarının egemenliğinde. El sanatlarını geri plana iten grafik kapaklarda tasarımcılar yine de teknolojinin bir adım ötesine geçen tasarımcıların başarılı olduğunu söylüyor. Türkiye'de somut kitap kapaklarını daha çok ilgi gördüğünü anlatan tasarımcılar yayınevleri, yazar ve okuyucu ile sanat ve pazarlama alanları arasında kendi özgün fikirlerini yansıtmaya çalışıyor. Bu ayki sayımızda tasarımcılar ve kitap kapağı fotoğrafçılarını konuk ettik. Cumhuriyetin ilk yıllarında kitaplar tablo güzelliğindeydi


HALUK ÖZÖZLÜ (KİTAP KAPAĞI FOTOĞRAFÇISI)Kitap kapakları, yazarların yapıtlarının belki de en gizemli kalan bölümleridir. Osmanlı döneminde kitap kapaklarının büyük bölümü kaligrafik özellik taşıyordu. Türk halkının Latin harflerini öğrenmesinden sonra Batı tarzı yaşamı işleyen romanlar da vitrinleri süsledi. Cumhuriyet'in ilk yıllarının toplumsal değişimini aktaran kitapların kapakları tablo güzelliğindeydi. Bu dönemde Hüseyin Rahmi, Nezihe Muhiddin, İskender Sertelli, Peyami Safa, Ethem İzzet Benice, Peride Celal gibi çok satan yazarın kitaplarının en büyük özelliği renkli kapaklarla basılmış olmalarıydı. Kapaklar tamamen roman konusu ile ilgili idi. Kitabın içinde fotoğraf olmadığından okuyucu kitap kapağından yola çıkarak; cinayeti bu işlemiş, bu aşkı bu kadın yaşamış diye tahayyül ediyordu. Bu dönem kitaplarında hafif şişman Türkan Şoray tipi kadınların öne çıktığı görülüyor. Kadının yoğun kullanımı, kadının o dönem için merak konusu olmasından kaynaklanıyordu. Kitap kapaklarını yapan ressamlardan en ünlüsü özellikle tarihi romanların kapaklarındaki başarısı ile Münif Fehim'di. Mashar Apa, Nihat Öcal, Ali Güven, Sedat Erbil, Sadi Dinççağ, Yücel, Sururi de döneme damgasını vuran isimlerden. Ben uzun yıllar kitap kapakları için fotoğraf çektim. Bu dönemde kitapları okumak yerine fotoğrafını çekeceğim yazarı tanımaya ve onların düşünsel yapısını tek karede vermeğe çalışırım. Yazarı tanıdıkça doğru fotoğrafı bulacağıma inanıyorum. Vedat Günyol ile ?Vedat Günyol'a Armağan 100'e 5 Vardı? isimli son kitabında sanki bir elveda fotoğrafı yakalamışım. Bu kitaptan yayınlandıktan sonra ustayı kaybettik. Tarık Dursun K., Adnan Binyazar, Ferit Edgü, Ahmet Oktay, Demir Özlü, Füsun Akatlı kitap kapaklarında fotoğraf tercih ediyor. Onların kitaplarına fotoğraf çekiyorum. Bu yazarlar için kitap kapağında fotoğraflarının yer alması okurla iletişime geçme anlamına geliyor. 

Okurla kitabın karşılaşma anıNAHİDE DİKEL (YAPI KREDİ YAYINLARI)

Kitabın kapak tasarımı kitabın okuyucuyla kurduğu ilişkide ve satışında çok önemli bir yere sahip. Kitap kapağı okuyucunun kitapla ilk karşılaşmasıdır, içine girmeden önce dikkatini çeken birinci unsurdur. Kapağını tasarladığım kitabı okumaya çalışıyorum. Ama okumuş olsam bile kitabın editörüyle mutlaka konuşup fikir alışverişinde bulunuruz. Her kitapta farklı bir yol izlenir. Bazen yazarın, bazen tasarımcının aklında bir proje vardır. Bazen kitabın sadece adı tasarımcıya yol gösterir. Son yıllarda teknolojinin kitap kapağı tasarımında etkin rol oynamasıyla özellikle geliştirilen programlar sayesinde kapakta kullanılacak olan öğe üzerinde inanılmaz şeyler yapılabiliyor. İnternetin getirdiği araştırma yapma imkanını ve dünyadaki kitap tasarımı konusundaki gelişmeleri takip imkanı bizi özgürleştiriyor. Yazarın bütün eserlerini basıyor isek, yazar hayatta değilse ya da kitabın türü müsait ise fotoğraflarını kapaklarda kullanmayı tercih ediyoruz. Türkiye'deki kitap tasarımlarını ilginç ve zengin buluyorum. 

'İlk bakışta aşk' etkisi yaratmalıMESUT SARI (SELİS YAYINLARI)


Kapak tasarımı kitaba uyumu kadar pazarlama açısından da çekici olmalı. Çünkü okuyucu kitabı ya tavsiye, ya reklam ya da kitapçıda kitap kapağı ile 2-3 saniyelik bir karşılaşma sonucu alıyor. Tasarımcı kitabı anlatamamışsa bu sürede okuyucuyu çekemez. Erkan Yavi'nin şu sözü benim bu alandaki çalışmalarımda rehberim oldu: ?Kitap kapağı kitabın yüzüdür, çehresidir. Bu öyle bir çehre ki içerik olarak da kişiyi yakalamalıdır. Bu yüzden belli bir kesimle değil herkesle iletişim kurabilmelidir.? Kitabın kapağı kadar arka kapağı da önemli. Buranın cazibesini sağlayacak olan ise editörün arka kapak metnidir. Kitap sırtında ise dikkat edilmesi gereken ne kadar ince bir kitap olursa olsun kitap adının okunabilmesi. Ülkemizde soyut kapak çalışmaları ilgi görmüyor. Okuyucular içlerinde kendini görecekleri fotoğraflardan etkileniyor. Aileyi anlatacaksak aile fotoğrafı kullanıyoruz ki okur o aile ile özdeşleşsin. Kitaptaki karakterleri somutlaştırsın, onlarla görsel bir iletişim kursun. Yazarın yüzü tanınmışsa, insanlar o yüzü seviyorsa yazarın fotoğraflarını kullanmayı tercih ediyoruz. Kitap akademikse yazının baskın olduğu kapaklar, çocuk ise yazılarda daha hareketli karakterler kullanıyoruz. Her rengin psikolojisi var. Gençlere yönelik bir kitap üzerinde çalışıyorsak özgürlüğün rengi maviyi, aile kitabıysa samimiyetin rengi turuncuyu, çocuklar içinse hareketin rengi kırmızıyı fon olarak seçiyoruz. Tarihi kitaplarda mutlaka tarihi bir sahneye yer veriyoruz. Bazı yayınevleri logosunu büyük tutuyor. Çünkü okur için kitabın bazı yayınevlerinden çıkmış olması önem arz ediyor. Can Yayınları da okurları ile böyle bir ilişki içinde. Bu yüzden kitap kapakları birbirine benziyor ve logosu önemli bir yer tutuyor. 


Polisiye kapağı için bir kanlı bıçak yetiyorZEYİD ONUR SÖNMEZ (MİNYATÜR AJANS)

1940'lı yıllardan sonra eşyanın değişimi kitap kapaklarına da yansıdı. Özellikle çizgilerdeki kabalıklar ve kalınlıklar değişime uğradı. Bilgisayarla beraber birçok obje de kitap kapaklarında daha rahat kullanılır oldu. Eskiden sanat akademisi mezunlarının çalıştığı bu sektör şimdi bilgisayara hakim kişilerin yoğun olarak çalıştığı bir alan haline geldi. Fakat yine de sanatsal altyapısı ve eğitimi olmayan insanlardan istenilen verimi almak zor. Yayınevleri ?ucuz olsun, işim görülsün? mantığında. Neticede bu sektörün git gide ticaret merkezli ilerlediğine ve estetik kaygılı kitapların azaldığına tanık oluyoruz. Buna karşın Türk okuyucusunun kültür seviyesi çok yüksek olmasa da görsel estetik algısı içinde bulunduğumuz görsel çağ nedeniyle gelişti. 3 yaşındaki çocuk bile iyi- kötü kapağı ayırt edebiliyor artık. 1940'dan itibaren 30 yıllık bir süre içinde kitap kapakları kitap ressamları tarafından tasarlandı. Bu ressamların bir çoğunun akademik altyapısı vardı. Kitapların zemin kısmını elleriyle çizip sonra tipografideki yazı kalıplarını kullanarak kitap ve yazarın ismini yazıyorlardı. Kadınlar yoğun olarak kullanılıyordu bu resimlerde. Çünkü kadın objesi toplumda merak konusuydu. O dönemin yoğun olarak kullanılan renkleri mavi- sarı- siyah ve kırmızıydı. İdeoloji kitaplarında yazarın titizliği göze çarpardı. Sezai Karakoç ve Necip Fazıl'da harf karakterleri değişmezdi. Bu benim de sevdiğim bir tercih. Çünkü kapak tasarımında en keyifli olan sade olandır. İşin acemileri fazla renk kullanımına ve farklı harf karakterlerine yönelir. Kitap kapağı tasarım sektörü çok gelişti. Fakat profesyonelleştikçe tabiilikten uzaklaşıyoruz. Soyut çalışmak gerektiği için en çok edebi kitaplarda zorlanıyoruz. En rahat kapak çalıştığımız alan ise polisiye. Genelde içeriğinde çok konu oluyor. Konu olmasa da bir kanlı bıçak, kitabı anlatmaya yetiyor. Halk Edebiyatı zorlandığımız bir diğer alan. Her seferinde kitabın kapağına bağlama koymak bıktırıyor. 

Deterjan kutusu ile kitap kapağı aynı elden çıkıyorAHMET KOT (YAZIEVİ GRUBU)


Tarihin hiçbir dönemine nasib olmamış bir kuşağız. 4000 yıllık yazı kültürü ve teknoloji elimizin altında. Öncesinde plastik tabakalara dizili harfleri letresenk dediğimiz özel kalemle üzerinden kartona geçirip kitabın adını yazardık. Her harfi kataloglardan parayla satın alırdık. Bir dizi renk ayrımı işlemi yapar, madeni tabakaların üzerine ilaçla eriterek yaptığımız taslağı dört ayrı renk halinde baskıya gönderirdik. Daha sonra bilgisayarın hayatımıza girmesi ile yazıları bilgisayarda dizen şirketler boy göstermeye başladı. Bizler o şirketlere gidip yazılarımızı yapışkanlı kağıtlara çıkarır, biz de kağıtları yapıştırdığımız filmleri alırdık. Elle hazırlanan kitap kapaklarında sanatçı becerisi ön plandaydı. Bilgisayar kullanımıyla fotoğraf gibi unsurlar ve bilgisayar efektleri önemli hale geldi. Becerinin rolü azalırken üslubun önemi arttı. Şunu da unutmamak lazım, kitap kapağı tasarımı sanatçı-resim ilişkisi kadar bağımsız değil. Yayıncı-okur ve yazarın beklentilerini ve kendi özgünlüğünü optimum noktada buluşturmak zorunda. Ülkemizde kapak tasarımında hala bir sektör olduğunu söyleyemeyiz. Reklam ajansları deterjan kutusu yaparken diğer taraftan da kitap kapağı yapmak zorunda kalıyorlar. Kitap kapağı tasarımı konusunda ihtisas yapmış çok az kişi ve kurum var. Kitap kapağı tasarımı sadece grafik işi değil, kültürel ürün tasarımıdır ve kültürel arka plan gerektirir. Osmanlı döneminde cilt üzerine sıcak baskı yapılıyordu. Matbaanın kullanılması ile kitaplardaki geleneksel desenler yerini Batı'dan gelen ithal edilen tarzlara bıraktı. Daha sonra teknoloji bizlere kendi tarzını dayattı. Kitap kapaklarında 1880-1900 arası Alman tarzı modaydı. Ebru üzerine kitap etiketi yer alıyordu bu kapaklarda. 1900-1960 yılları arasında Fransız tarzı kitap kapakları hakim oldu. Bu tarzda düz bir fon üzerine kitap ve yazar ismi yazılıyordu. 1960'lardan itibaren popüler kültürün etkisiyle Amerikan tarzı kapaklar girdi hayatımıza. Resim ve ilüstrasyon bolca kullanılıyordu. 80'lerden sonra ise grafik ağırlık kazandı kitap kapaklarında.

Beş yılda 3 bin satan kitabın kapağını değiştirdik, kısa sürede 60 bin sattıENGİN ÇİFTÇİ (KAYNAK YAYIN GRUBU)

Mukaddes Emanetler isimli kitabı yayınladıktan sonra eski ciltleri izlemeye başladım. Süleymaniye Kütüphanesi'nde nadir eserleri inceledim. Osmanlı dönemi eser kapaklarının cilt kalitesi ve sanat değeri yüksek. Fatih ve Yavuz devrinde ciltcilik en parlak dönemlerini yaşıyor. II. Abdülhamid döneminde barok tarzı kadife kitap kapakları revaçta. Osmanlı'nın maddi çöküşü ile beraber kitap kapaklarındaki kalite azalırken Cumhuriyet döneminde kitap ebatları da küçülüyor, kapaklar sadeleşiyor. Günümüzde hem geleneksel hem de çağdaş kapaklar tasarlanıyor. Tasarım işini profesyonellerin yapması yayınevi için çok önemli. Örneğin yayınevimizden çıkan Peygamberimizin Şemali isimli kitap beş yılda yaklaşık 3 bin adet sattı. Kitap kapağına Efendimizin ayak izini koyarak yeni bir tasarımla bastığımızda satışı kısa sürede 60 bin'e ulaştı. Ben kitabın öne çıkması için yazar resmi koymamayı doğru buluyorum. Kadınlara hitap eden kitaplarımızda cıvıl cıvıl renkleri ve insan fotoğraflarını yoğun olarak kullanıyoruz. Kitabın hitap ettiği entellektüel seviye yükseldikçe kapağını sade ve yazı ağırlıklı çalışıyoruz. Yeni Şafak Gazetesi 04.10.2006